http://www.islamgreen34.tr.gg















İSLAMGREEN34 START
SALAM WORLD TURKISCH START
FACEBOOK İSLAMIC SALAM WORLD
ISLAMIC FACEBOOK SALAM WORLD
İSLAMIC FACEBOOK SELAM WORLD
İSLAMİC FACEBOOK SALAM WORLD CONTACT
İLETİŞİM FORMU
ZİYARETÇİ FORMU
İSLAMİ RADYOLAR
ASTROLOJİ VE BURÇLAR İLE EVLİLİK
YUSUF İLE ZÜLEYHA
SHOW RADYO
BENİ YENİDEN SEVGİYLE BÜYÜT ANNEM
BENİ GERÇEKTEN SEVEN SADECE ANNEMDİ
ÇEÇENYA YÜREKLERDE BİR SEVDADIR
ŞİİR VE EDEBİYAT SAYFASI
İSLAM - GREEN34 INTERNATIONAL NEW WORLD INW
HAYALİMDEKİ PRENSESİME MEKTUP
SANA SEVGİMİ ANLATAMAM
MURAT YAVUZ ŞAHİNOĞLU - ŞİİR KÖŞESİ
MEKTUP
YALAN BU DÜNYA
LOVE WORLD TEXT
SEVGİSİZ GÖNLÜN İLACI
QUANTUM SPACE
SCORPION AND THE TAYGER
SEVGİSİZ YAŞAYACAK GÜCÜM YOK
SENİ VE SEVGİNİ ÇOK SEVİYORUM
DÜNYA ALEMİNDEKİ MELEK
MESSAGE UNITS
SANAL ALEMDEKİ ZARARLI ETKENLER
İSLAM - GREEN34 SMF THEMA
İSTANBUL VİDEO LINKS
GIDA KATKI MADDELERİ - ARAŞTIRMA RAPORU
ISLAMIC ANIMATION
ISLAMIC VİDEOS
WEBCHAT START
SANAL ALEM - SANAL ALEMDEN İNSAN MANZARALARI
SANAL ALEM - SANAL ALEM AİLELERİ PARÇALIYOR
SANAL ALEM - YUVASI YIKILAN MÜSLÜMAN KADIN
SANAL ALEM - DİNİ SOHBET CHAT SİTELERİ KAPANIYOR
XAT TURKEY POWER - DUYURU
FACEBOOK VE TWİTTER
İSLAMİ İNTERNET SİTELERİ
BACKGROUNDS PHOTOGRAPHY YOUTUBE
SULTANLARIN DERGAHI
İSKENDERPAŞA CEMAATİ BLOG
MEHMET ZAHİD KOTKU K.S HAZRETLERİ - 1 -
MEHMET ZAHİD KOTKU K.S HAZRETLERİ - 2 -
WHOİS İSLAM-GREEN34 PAGE
WORLD GREEN MUSLIMS
İSLAMIC PATTENS WALLPAPER
MUSLIMAH KRİSTİANE BACKER PAGE
MAURİTAİNA MUSLIMS PAGE
IRC ADMINISTRATOR POWER
COCA - COLA VE SAĞLIK
FAİZ VE İSLAMİ KAİDE
DOMUZ ETİ VE SAĞLIK
NAMAZ MÜEZZİN VE TESBİHAT
KAMED-İ İSLAM
TESBİHAT- I KEBİR SABAH NAMAZI
NETWORK MARKETING SISTEMI İLE İLGİLİ ARAŞTIRMA
ONLİNE ELECTRONIC CALCULATOR
ONLİNE ELECTRONIC CALCULATOR TWO
DEMO WEBCHAT UNITS
İSLAM - GREEN34 WEBCHAT
İSLAM - GREEN34 WORLD GROUP
के संगीत एक वैश्विक भाषा
арабские списки музыки
سوف يكون العالم مسلمون
ALLAH ER SPRİCHT DİE SPRACHE DER MUSİK
PROF.DR FARUK EL-BAZ VE NEİL ARMSTRONG - 1. BÖLÜM
PROF.DR FARUK EL-BAZ VE NEİL ARMSTRONG - 2. BÖLÜM
PROF.DR FARUK EL-BAZ VE NEİL ARMSTRONG - 3 . BÖLÜM
AMİN MAALOUF - HAYATI VE ESERLERİ
HAKKINI HELAL ET BABA
İSİM VE ANLAMLAR
WORLD LANGUAGE İSLAM
EZAN MAKAMLARI
FORUM NEW WORLD
LOVE STORY İSLAMGREEN34 PHOTOS
MESNEVİ-MEVLANA
İSLAMGREEN34 FACEBOOK GRUPLARI
FACEBOOK İSLAMGREEN34 INW
MEDİNE - İ MÜNEVVERE
KADIN VE ERKEK BENZEŞMESİ
ISLAM GREEN34 GROUP FACEBOOK PIXEL
PHOTOGRAPHY GALLERY İSLAMGREEN34
SEVGİ MERHAMET VE İSLAM
BENİ GERÇEKTEN KİMSE SEVMEDİ
FACEBOOK VE İSLAMGREEN34 GRUBU
FACEBOOK VE İSLAMİYET
FACEBOOK GRUPLARI VE İSLAMİYET
ISLAMIC FACEBOOK INTRO GALLERY
ALLAH İÇİN NE YAPTIN
COMPASSİON İSLAM-GREEN34
TWİTTER FACEBOOK TURKEY
İSLAM VE ANTİFANATİZM
MÜSLÜMANLAR VE İSLAM
NURLU DUALAR FACEBOOK
İSLAM - GREEN34 GROUP PANEL
DUALAR VE FAZİLETLERİ
JAWA YÜKLEME VE ERROR
İSLAM VE BİLİMSEL HAKİKAT
MÜSLÜMANLARIN GERİ KALIŞI
MÜSLÜMANLAR VE DÜNYA
TENGRA İLE TANRI BAĞINTISI
SİSMOLOJİ VE İSLAM
İSLAM VE TEBLİĞ
İSLAMGREEN34 WORLD CATEGORY REPORT
TÜRKİYEDE KİTAP OKUMA KÜLTÜRÜ
VAKT- I CUMA MUBARAK
RESİMLİ CUMA MESAJLARI
CUMA MESAJLARI RESİMLİ
ARABİC PHOTO LINKS
CUMA DUALARI
KALİGRAFİ SANATI
CUMA MESAJLARI VE DUALARI
ANTİSİYONİZM
İSLAM VE DÜNYA
TÜRK VİDEO SİTELERİ
KURAN'I ANLAMAK VE İSLAMİYETİ YAŞAMAK
YABANCILAR NEDEN MÜSLÜMAN OLDU
İSLAMGREEN34 VİDEOS GOOGLE PAGE
INTERNET WEB TEKNOLOJİ
ISLAMGREEN34 E-CAT CO WEBCHAT
WEBCHAT PANEL SORUN ÇÖZÜMLERİ
İSLAMGREEN34 WEBCHAT FREE PANEL
İSLAMGREEN34 WEBCHAT EVERWHERE DEMO
FRANCO ROBERTSON
FREE SHORTCUTS WEB SITE ICON POWER
İSLAMGREEN34 FACEBOOK - WEB POWER
İSLAMGREEN34 NEW LOGO
RESULULLAH FACEBOOK
GIF ANIME GENERATOR POWER
HZ. MUHAMMED SAV LOGO
ISLAMGREEN34 AQUARIUM SEA FİSH PİCTURE ANIMATION
iSTİKLAL MARŞI MEHTER SOUND
SİGARA İÇMEK HARAMDIR
FREE VIDEO PRODUCTION PROGRAM
FORUMUP PHOTO AND VIDEO PLAY
HALEP VE İNSANLIK İLE İSLAM
ISLAMIC MUSIC STARS
YOUTUBE MUSIC CHANNELS LIST
GREEN CRESCENT GLOBAL
ISLAMGREEN34 NEW WORLD FORUM
FACEBOOK FREE CHAT VE AHLAKSIZLIK
TÜRK ARAMA MOTORLARI
FREE- SYSTEM FORUM PAGE TEXT
FREE-SYSTEM FORUM - PHOTO VIDEO BB CODE PAGE
FREE-SYSTEM FORUM BB CODE PAGE TEXT
FREE -SYSTEM FORUM PAGE
ALLAH AŞKIYLA YANAN KALPLER GRUBU
ISLAMGREEN34 NEW WORLD
ISLAMGREEN34 NEW WORLD START
TÜRK SANAT MÜZİĞİ
İSLAMİ YILBAŞI VE MİLADİ NOEL
ALINTI YAZILAR
ALLAH VE TANRI KAVRAMI
İSLAMİYET VE TANRI KAVRAMI
TENGRAİZM KAVRAMI
MÜZİK VE İSLAMİ GÖRÜŞ
MÜZİK VE İSLAMİ BAKIŞ


NETWORK MARKETING
SİSTEMİ İLE İLGİLİ
ARAŞTIRMA YAZISI

Quest.Net Network Marketing Gerçeği

Ön bilgi: Bu yazı quest.net network marketing sistemini anlatan bir yazıdır,  benzer network marketing sistemleri üzerinden de okunabilir. Quest.net; insanların üye olurken ürün almak zorunda kaldığı bir sistemdir. Ayrıca, sisteme katılan insanlar para kazanabilmek için belli bir metodolojiye bağlı olarak ikna yöntemi ile arkadaşlarını ve çevrelerini de bu sisteme katmak durumundadırlar. En basit anlatımla, sisteme her katılan kişi sisteme başkalarını (dolaylı veya dolaysız) katmak yöntemiyle para kazanır.

ISINMA TURLARI

Quest.Net, kendi çıkarlarından başka bir şey gözetmeyen tamamen materyalist bir sistemdir. Oysa burada söylediğimizin aksine; bir dayanışma, sisteme katılan üyelerin çıkarlarını gözetme, liderlerin altlarını eğitmesi gibi hoş ve ahlaki durumlar (güya) görebiliriz. İlerleyen safhalarda detaylı olarak göreceğimiz gibi bunun birçok sebebi var. Başlangıç olarak: salt maddeci bir sistemin insan faktörünü yeterli oranda kullanamayacağını, insandan (üyeden) başka sermayesi olmayan sistemin kendi bekası için insan fıtratına uygun (!) stratejiler üretmesi gerektiğini, bunlar olmaksızın insan (üye) üzerine kurulu sistemin batacağını, söyleyebiliriz. Yani burada, sistem içinde bulunan ahlaki unsurlar sistemin işleyişi için vardır ve sunidir.

Sistemin ilerleyebilmesi; insanın (üyenin) sadakatine, eğitilip terbiye edilmesine ve yetişen üyenin (lider) kendi kişilerini eğitmesine bağlıdır. Ancak böyle olmalıdır ki eğitilenler bir süre sonra eğitici konuma gelsin ve böylelikle sınırsız bir döngü sağlanabilsin.

Burada, sisteme katılan bireyi bir tavuk olarak düşünebiliriz. Bu tavuğun yumurtlaması gerekmektedir. Elbette bu yeterli değildir. Ayrıca yumurtalarını eğitmesi ve onları yeni yumurtalar üretebilecek bir tavuk olarak yetiştirmesi gerekmektedir. Yumurtlamayan, yumurtlamayı beceremeyen tavuk işe yaramaz, ancak sistemi kilitler. Görüldüğü gibi bilinçsiz bir katılımın işe yaramadığı bu sistemde her zincir halkası eğitilmeli ve ayrıca doğurgan olmalıdır. Bu sebeple şirketin en önemli yatırımı eğitim sisteminedir. Eğitimin ilk merhalesi sisteme yeni getireceğiniz üyeleri nasıl getirebileceğiniz ve onlara nasıl yaklaşmanız gerektiğidir. Ve zaten eğitimlerin neredeyse tümü, sistemin bekası için gerekli olan sisteme katacağınız kişiler ve nasıl çalışmanız gerektiğini anlatan derslerden ibarettir.

Liderlerin altlarını (kişilerini ve kişilerinin kişilerini) eğitmeleri, onlara sistemli bir şekilde (sisteme yeni kurbanlar kazandırırken) yardım etmeleri sistemin işleyişi için en gerekli şeydir. Lakin bu maddeci sistem bu meseleyi ahlaki unsurlarla donatıp manevi soslarla bezemiştir ki, insanlar: “altlarıma yardım ediyorum”, “kendim şuan için önemli değilim, bana inanan insanlara kazandırmak için çalışıyorum” diyerek azimle ve ahlaki gibi görünen bu düşüncelerle çalışsın, herkes her durumda sistemin işleyişine katkıda bulunsun! Böylelikle, insanın fıtratı ve çalışabilme azmi için gerekli boşluklar doldurulmuş olsun...

İnsan psikolojisi konusunda uzman olan sistem mimarları, sisteme katılacak kişilere nasıl yaklaşılması gerektiğini ve onların sistemde verimli olabilmesi için nelerin gerekli olduğunu tespit eder. Tüm mekanizma yukarıdan aşağı doğru bir bilgi akımıyla işletilir. Katılan her bireye seviyesi nispetinde bilgi verilir ve zamanla terbiye (eğitim) edilir.

HAYALLERİNİZİN ESİRİ OLMAK İSTER MİSİNİZ?

Sistem, insanları ikna ederken (her network marketingde olduğu gibi) kazanma dürtülerini besler. İnsanda bulunan kazanma arzusunu mantıklı (modern zamanda standart insan algısı) argüman ve matematiksel verilerle körükler. Sistem mimarları elde ettikleri tecrübeler neticesinde sadece arzuların ve anlık heyecanların insanları sistem içerisinde tutmayabileceğini görerek, oluşabilecek aksaklıklar için önceden tedbirler almaya çalışmışlardır. Örneğin, şirketin sonradan bünyesine kattığı v-team (v-partners) adlı danışmanlık şirketinin ve quest.net sisteminin ağır toplarından Pathman Senatrijah bir dersinde “insanlara hayalleri olup olmadığını sorun, onlardan hayallerini öğrenin”, “eğer siz onların hayallerini öğrenirseniz hangi düğmeye basacağınızı bilirsiniz” der. Elbette bunun amacı ilerleyen zamanlarda eğer üye (yani ürün) yalpalar veya vaz geçmeye kalkarsa ona kendi hayallerini hatırlatarak baskı kurmaktır: “çocuklarının daha iyi bir eğitim almasını istemiyor muydun?”, “alacağın o arabadan vaz mı geçeceksin?”

Denilebilir ki, “tüm bunlar teşvik içindir, insan normal hayatta da benzer durumlarla teşvik edilemez mi?” Birincisi, burada bu diyalog insanı hayallerine karşı esir alma girişimidir. İkincisi hayallerine ancak bu yolla ulaşabileceğini empoze etmektedir. Çarkların işlemesi ve aksaklığın olmaması için yapılan bu ‘sisteme bağlı tutma psikolojisi’ birçok zaman işe yaramaktadır. Ve işi bilenler hemen fark edecektir ki bu metodu Amway uzun yıllar kullanmış ve birçok kişiyi kandırmıştır. Pathman’ın da sözleri söylediklerimizi doğrular niteliktedir, bu konuda şunları der: “bu sistemdeki en önemli şey sizin hayalleriniz, rüyalarınız ve hedeflerinizdir”, “…öncelikle kendi hayal ve hedeflerinizi belirleyeceksiniz”, “…ve bu anlattığım taktikleri kendi organizasyonunuzda kullanacak, kişilerinizden hayallerini öğreneceksiniz”.

Tüm bunlara rağmen, bu tavrın ahlaklı olduğunu varsaysak bile, yapılan tüm bu şeylerin sistemin sağlıklı kalabilmesi ve daha çok kazanabilmesi için yapıldığını görmemize hırstan başka ne engel olabilir?

 

KENDİ İŞİNİZİN PATRONU (sistemin kölesi) OLMAK İSTER MİSİNİZ?

Quest.net’in klişeleşmiş sloganıdır bu: “kendi işinizin patronu olun”.

Sisteme katılacak olan kişinin sistemi koruyacak, sistemin devamını sağlayacak şekilde eğitilmesi (terbiye) gerekmektedir. Kişi, lider (hizmetkâr) olduktan ve belli olgunluğa eriştikten sonra tıpkı terbiye edildiği gibi o da altlarını eğitmesi gerekir. Sistemin döngüsünün sağlanabilmesi için de zaten; liderin, yani hizmetkârın, yeni liderler yetiştirmesi, yeni yetişecek olanların da yeni hizmetkârlar yetiştirmesi gerekmektedir. Böylelikle sistem kendi işleyişini garantiye alır ve sistemin korunmasını, muhafızlığını, işlerinin patronu olduklarını zanneden bu üyelere yaptırır. Yazımızın ilerleyen bölümlerinde de görüleceği üzere, her üye sistemin gönüllü muhafızıdır. Muhafız: yani kendi işinin patronu!

Sistem, hiyerarşik eğitim mekanizmasını işletmiş ve ancak bunlar var olduğu sürece ayakta kalacağını bildiğinden kapitalist zekâyı sonuna kadar kullanmış, kişisel gelişimcilerin yıllardır ürettikleri bilgileri de kullanarak kendilerine özgü bir dil geliştirmiştir. Bu yüzdendir ki birçok soruyu cevaplanmış olarak sunar. Örneğin ilk derste (tanıtım), henüz sisteme katılmamış olan müstakbel üyeye kâğıt ve kalem vererek sorularını not almasını isterler. Herkes kafasına takılanı sormalıdır. Hatta soru sormayı teşvik ederler.

Çünkü bilirler (ve beklerler) ki, tanıtıma gelmiş müstakbel muhafızın soracağı sorular:

“dünyada kimse kalmayınca ne olacak?”, “ürünlerin fiyatları ederinden pahalı değil mi?” ve benzeri yüzeysel, sığ, komik şeylerdir. Bu ve benzeri sorulmuş birçok sığ sorunun sığ cevabı hâlihazırda sizi beklemektedir. İşin özüne, hakikatine ait, tahliller ve sarsıcı sorular sormak ancak derin ve Müslümanca düşünmenin sonucudur.

Pathman Senatrijah yine bir dersinde mealen şöyle der: “size sorular sorup ikna olmamak için ısrar eden insanlara, evet ben de benzer tedirginlikler yaşadım ancak bulduğum şey şudur, diye bir çıkışta bulunun”. Buradan anlaşılıyor ki, üye olacak bireyden derin düşünmeksizin basit sorular sorması beklenirken, liderin de koşullu bir şekilde düşünmeksizin cevap vermesi beklenir. Sizin sorduğunuz sorunun ve takıldığınız meselenin çokça bir önemi yoktur. Yani sistemin üyeleri ve liderler, dışarıdan gelebilecek tüm karşı fikir ve tahlillere baştan kulak tıkamış her durumda haklı olduklarını varsaymışlardır. Oysa Pathman soru soran kişinin haklı olabileceğini hiç düşünmemiştir bile. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, bu sistemin üyeleri körü körüne haklı olduklarına inanmışlar ve inandırılmışlardır. (bunun sebeplerini yazının sonuna doğru training meselesinde anlatıyorum) Kendileri bazı sorularda takılsalar bile, tüm soruları cevaplayabileceğine iman ettikleri üst düzey liderler tanıyorlardır. Onların her şeye bir cevabı vardır. (!)

Bu sistemin tarikat yapısına benzer yönleri bulunması sistem mimarlarının, psikologların yıllardır geliştirdikleri stratejiler ve eğitimler sonucudur. Sosyal dayanışma ve yardımlaşma şirketin bekası için işletilir! Sosyal dayanışma ve yardımlaşma şirketin devamı için işletilir! Sosyal dayanışma ve yardımlaşma şirketin sağlığı için işletilir!

Eğitimlerde, kendi işlerine (şirketin gönüllü muhafızlığı) güvenmeleri, yeni üye olacakları veya olmuşları takip edip haberdar olmaları, bu işi hayatlarının işi olarak görmeleri öğütlenir. (sadece quest.net için değil neredeyse tüm N.M.’lerde böyledir) Sistem, üyelerinden samimi olmalarını ister. Quest.Net, kazanabilmek için ilim (eğitime devam etmek), amel (sisteme yeni üyeler getirmek), ihlâs (özverili çalışmak) aşamalarından tüm üyelerini geçirir, geçirmek zorundadır!

Burada üstat Dücane Cündioğlu’nun sözünü hatırlatmakta fayda var: “Kapitalizm, kendine iman edenlerden ihlâslı olmalarını ister.”

 

BEN KAZANIYORUM SİZ DE KAZIKLANIN!

Sisteme katılmış biri, size, kendisine öğretildiği üzere “çok kazandıran bir iş var, sana söz vermiyorum (!) ama eğer kafana yatarsa beraber çalışabiliriz” derken, aslında şunu diyordur: “benim para kazanabilmem için seni ikna etmeye ihtiyacım var lütfen sen de bize katıl”.

Elbette bunu bu şekilde dile getirecek değildir. Çünkü “sana söz veremem” cümlesinin muhatap üzerindeki etkisi dahi hesaplanıp, ikna yönteminin bu ve benzer şekillerde yapılması, eğitim sisteminden geçenlere öğretilmiştir. Görüldüğü gibi sistemin eğitim şekli, kendi devamını sağlayabilmek için hizmetçilerine taktikler vermekten ibarettir. Üyeler bu taktikleri kendi arkadaşları ve dostları üzerinde deneyeceklerdir. Denilebilir ki, “insanlar bu gibi teknikleri kişisel gelişim kitaplarından öğrenip hayatlarında uygulayabilirler, bu salt quest’in sorunu değil”. Burada anlatmaya çalıştığımız quest.net’in modern zamanlarda türeyen kişisel gelişim, etkilime teknikleri, çekim yasası gibi sapkın metotlardan sonuna kadar beslenip eğitim sistemini bunlarla beraber inşa etmesidir. Quest.net, modern algının bu gibi tekniklerle oltaya geleceğini iyi bilir!

Sistemin üyeleri diyebilirler ki “biz kimseyi ikna etmeye çalışmıyoruz, sadece insanları davet ediyoruz, isteyen katılır isteyen katılmaz”. Oysa kendileri de bilmektedirler ki, para kazanabilmek için birilerini mutlaka ikna etmelidirler. Üstelik ikna ettiği kişi, sağlam (!), güvenilir (!), kendi ‘etkin çevre’sini bu sisteme katabilecek dirayette olmalıdır. Hatta ikna aşaması tamamlanıp denek (üye) sisteme girmeyi kabul ettiğinde, lideri ondan sisteme kaç kişi tanıtabileceğine dair sorular sorar. Ve günde/haftada bu işe ne kadar vakit ayırabileceğini söylemesini ister. (onlar taahhüt diyorlar) Çünkü bu aldığı bilgilere bağlı olarak lider altına baskı uygular. Eğitimlerde, liderlerden, sisteme yeni katılanlardan bu bilgileri edinmeleri özellikle vurgulanır. Böylece lider altına ne kadar baskı yapabileceğini ayarlar. Örneğin, üye haftada üç gününü ayıracağını söyledi ama bunu aksattı, lideri daha önce edinmiş olduğu ‘üç gün’ bilgisi neticesinde baskı uygular, onu uyarır. Sistem mimarları bunun neticelerini iyi bildiğinden “herkese verdiği söze göre baskı uygulayın” talimatı vererek hem baskı unsurunu işletir, hem bireyin bunalmasını engellemeye çalışır, hem de ‘söz vermek’ gibi ahlaki bir etkiden beslenir. Kendini ‘işinin patronu’ sanan zavallı üye, üstünde onlarca etkinin, yönlendirmenin, kullanılmanın, psikolojik çatışmanın farkında değildir. Gördüğümüz gibi sistem, birçok arka faktörü kullanarak her üyeyi sistemin sağlıklı çalışabilmesi için hizmet edecek düzeyde eğitmeye çalışır.

Beyni ofislerde quest.net fikirleriyle doldurulan birey, bir canlı bomba misali sokağa çıkar ve insanlara karışır, öğretildiği üzere pimi çeker (yani ikna tekniklerini uygular) ve kendiyle birlikte öbür dünyaya (quest.net’in para dolu gizemli mistik dünyasına) onlarca arkadaşını götürür!

Denilebilir ki, buradaki herkes kendi isteği ile bu sisteme girmiştir, onları kimse zorlamamıştır. Elbette deriz onlara, elbette; şeytan da kendine uyanlara yaptığı vaazda demiyor muydu: “ben size sadece vesvese verdim, sizi bu hale kendi nefsiniz düşürdü”.

Bu sistemde (eğitimi almış terbiye olmuş insanlar tarafından) size bir soru yöneltiliyor ya da bir yaklaşım biçimi tercih ediliyorsa, tüm bunlar daha önce üyelere ezberletilen şeylerdir. Her yaklaşım, her soru, her cevap neredeyse ezberletilmiştir. Bu konuda hiçbir fikrimiz olmasaydı dahi, tüm quest.net üyelerinin benzer davranışlar sergilediğinden bile anlayabilirdik. Sistem, çark işlerken, üyeler çarkın işlemesine katkıda bulunacak şekilde eğitilirken, sistemin nasıl işleyeceği konusunu kimsenin inisiyatifine bırakmaz. Yani sistem kendi varlığını korurken işini şansa bırakmaz, üyelerinin zekâlarına da güvenmez, böylelikle davranış biçimlerini ve stratejileri kendi belirleyip üyelerini buna göre eğitir.  Ancak temel unsur ve yaklaşım biçimlerini ezberleyen lider, bir aşamadan sonra kendi metotlarını kullanabilir, gerek kalırsa!

 

ARKAMDA LİDERİM.. ÖNÜMDE DİRECT’LERİM.. RABITAM QUEST’E.. KENDİMDEN GEÇERİM..

Doğru kaynaktan bilgi almış ve sistemi özümsemiş liderler tarafından eğitilen herkes bilir ki bu iş (işe vakıf olmayan insanların zannettiği gibi) kolay bir iş değildir. Sistemin çarklarını kurulu düzene göre, senden istenildiği şekilde işletmen gerekir. Kimse (işi yalan yanlış öğrenmişler dışında) size azıcık çalışıp çok para kazanacağınızı söylemez. Çalışmadan para kazanacağını zanneden insanların türemesi network marketing sistemlerinin içinde quest.net için nadir bir durumdur. Çünkü quest.net bu algıyı başka algılarla değiştirmiştir ve zaten kısa zamanda para kazanamayan kişinin usanacağı ve sistemin çarkları bozulacağı gibi sonuçları olduğundan mantıklı da değildir. Ancak quest.net dışındaki network marketing sistemleri ‘kolay para’ meselesini iyi yönetememişlerdir. Quest.net zeki bir yapıdır, ‘bilginin tahrif edilmesini’ engellemek için üstün gayret gösterir. Onun stratejileri sistemin işleyişinin ana kaynağıdır ve kutsaldır. Tahrif olursa hidayete ulaştırmaz! (sistem işlemez!)

Gerçekten de zaman ayrılması, bilgilerin eksiksiz olarak alınıp aktarılması ve başka birçok fedakârlık yapılması gerekir, kazanabilmek için. Ancak ilk başta sizden az bir zaman ayırmanızın yeterli olacağını söylerler. Belli bir süre sonra daha fazla zaman ayırmanız gerektiğini hissedersiniz. Zaten aşamalar ilerledikçe ayırmanız gereken zaman dilimi fazlalaşır. Kişileriniz (direct) vardır, onların getirdiği kişiler (indirect) vardır, onların tanıtımları vardır. Sokak ağzıyla söylersek ‘direct’leriniz ‘indirect’lerinizi kafalarken ikna esnasında tecrübeli bir bilge olarak yol göstermeniz gerekmektedir. Lakin komik olan şey şudur, sisteme katılan kişiler, (şimdilik) kendileri için çalışmadıklarını, ikna ettikleri kişilerin kazanması için çalıştıklarını çokça söylerler. İkna edilen kişiler henüz toy olduklarından yeni kişileri iknada zorlanırlar, liderleri onlara yardım eder. Liderin kendi altlarına yardım etmesi için de, quest.net çift kollu ilerleyen bir yapı kurmuştur, üyenin birebir getirdiği kişi ile kişilerinin getirdiği kişiler (yani altlarının altı) arasında quest.net için bir fark yoktur.Sadece sistemin dengeli bir şekilde ilerlemesi gerekmektedir. Yani asıl olan zaten budur, ne şekilde olursa olsun üye kendi çıkarı için çalışır. “kişilerime kazandırmak için çalışıyorum” lafı ise, insanların sisteme hizmet ederken kendilerini iyi hissetmeleri ve ihlâslı olmaları içindir! Bunun böyle olmadığını iddia edecek bir quest.net üyesi muhtemelen dersine iyi çalışmamıştır. Çünkü quest.net’in ağır toplarından ve ilklerinden Joo Fabrikas şöyle der: “eğer onlar için zaman ayırır ve onlara yardım ederseniz onlar da etkin çevrelerini getirirler”. Kişilerinize tüm vaktinizi ayırdığınızda onlara yardım ettiğinizde ‘ne olur’u anlatmaya çalışır Joo ve şöyle devam eder: “öyle kişileriniz var ki, tam anlamıyla bu işe inanmışlar ve bu iş için sürekli olarak çalışıyorlar, sizce bundan kim faydalanacak?”. Sonrasında cevap verir: “siz, elbette siz!”. Ve yine devamında W.I.F.M diye bir kavram atar ortaya Joo: “What’s in it for me?” yani: “bunda benim yararıma olan ne var?”

(bu “bunda benim yararıma olan ne var” yaklaşımına Dr. Ali Şeriati Utilitarizm –menfaat üstünlüğü ekolü- demiyor muydu?)

Ayrıca Joo Fabrikas ne kadar kapitalist olduğunu ispatlarcasına, ‘insanın her koşulda ilk önce kendini düşündüğünü’ iddia eder. İşte sistemin ham maddesi böyle maddeci, kapitalist, materyalist bir felsefedir. Ancak bunu böyle sunamayacaklarına göre ahlakla, erdemle, duygusal tepkilerle süslerler ve öylece sunarlar. Quest.net’in burada örneklerini verdiğimizden çok daha fazla hatta yüzlerce böyle materyalist yaklaşımı vardır. Bunları teker teker anlatmak gereksiz olacağından ve asıl maksat anlaşıldığından bu kadarla yetindik.

Bu arada birçok yerde bahsettiğimiz ‘etkin çevre’nin ne demek olduğunu da açıklayalım. Henüz konuya yabancı olanlar da anlayabilsin ve anlatmak için de yine sevgili (!) Joo Fabrikas’a başvuralım bakalım neler diyor: “sen iyidir dersen ben de kabul ederim, diyenler etkin çevredir.” (circle of influence)

Kime karşı kimi kullanıyorlar, olayın vahametini fark ediyor musunuz?

Üyeler kişilerine yardım edip onların yeni kişiler getirmesine vesile olmazsa sistem işleyemez ve bunun yolunu şöyle tıkarlar daha doğrusu Joo şöyle itiraf eder: “Eğer bu işten para kazanmak istiyorsanız kendinizi unutun, organizasyonunuzu düşünün, liderinizi düşünün”. Sanıyor musunuz ki Joo ahlaklı bir şey söylüyor, hayır, sistemin olmazsa olmazını fark etmeden itiraf ediyor. Joo tatlı bir elemandır, onu seviyorum (!), ileride “liderinize rabıta edin” falan diyebilir. Çünkü quest.net için lider gerçekten önemlidir. Aydınlanmış ve inanmış kişilik, insanları tecrübesiyle aydınlatır yeni aydınlar (muhafızlar) türetir. Yeni türeyen (üretilen) muhafızlar olmazsa sistem nasıl işleyebilir?

 

OFİSE GEL İRŞAD OL HATMEYE KATIL MÜRŞİT (para) GÖR!

Bir de ofis olayı var tabi! Ev ofislerde (home office) cemaatleştikleri için quest.netçileri eleştiren insanlar gördüm, bu noktadaki eleştiriler yersiz olsa gerektir. Quest.net salt iş olarak işlemez, eğitim en önemli şeydir, iş: eğitimdir, çünkü ürün: insandır. Sistemde ürün olmadığını, ürün diye bahsedilen şeyin aslında insan yani üye olduğunu ilerleyen safhalarda anlatacağız. Ev ofisler bir zaruret üzerine doğmuştur. İnsanların terbiye edilmesi için gerekli eğitim kafe gibi ortamlarda uluorta verilemez. Dershane gibi bir yere ihtiyaçları vardır. Yeni gelen, henüz işi bilmeyen kişiye yapılacak olan tanıtım için sessiz sakin bir odaya ihtiyaç vardır.

Sen, tanıtımı yapan kişi ve seni oraya getiren sevgilin arkadaşın odaya girdiğinizde; sevgili arkadaşın yanına tanıtımı yapacak kişi karşına oturduğunda; ortanızda bir masa ve masanın üzerinde sürahi ile bir bardak su bulundurduklarında; telefonların sesini kapatıp mübarek (!) eğitime (tanıtım) başladığınızda; ortamın maneviyatına (!) kapılıp gittiğinizde; tanıtım ilerledikçe içinizdeki para ve kazanma aşkı kalbinizi kaburgalarınıza dayayıp dışarı fırlaması için zorladığında, ortalık sessiz ve sakin olmalıdır. Bunun için ofis idealdir.  Ama şart değildir (global stratejiye göre). Evlerde toplanıp toplu tanıtımlar yapılabilir.

Ofisler için farklı stratejiler geliştirmişlerdir. İşleyiş ve mekanizma yine belirli bir amaçla belirli bir kurallar bütününe göre yapılmaktadır. Bir ofiste bir liderin altları belli bir sayıdan sonra farklı kollar halinde ofisler açabilirler. Elbette liderlerinin gözetiminde…

 

QUEST.NET NE ALIR NE SATAR? 

Bir diğer yanılgı da quest.net’in bir şeyler sattığı efsanesidir. (“aha işte şimdi çuvalladın” dediğinizi duyar gibiyim, acele etmeyin) Bilindiği gibi, bir çok ülkede somut bir karşılığı olmaksızın (hizmet yahut nesne) yapılan network marketing ticareti (ticaret mi dedim, özür dilerim) yasaktır. Ayrıca ürün olmaksızın yapılan ticaret İslam’da da yasaklanmıştır. Böyle iki büyük engelleyici unsur varken elbette ki network marketing sistemleri ürünsüz piyasaya çıkamazlar. Sizden aldıkları paranın karşılığı olarak bir ürün vermeleri gerekir. Ayrıca böyle yaparak birçok eleştiri noktasını da tıkamış olurlar.

Evet, quest.net de üye olurken bazı ürünleri size (güya) satar. Lakin bu ürün satma olayı yukarıda bahsetmiş olduğum sebeplerden dolayı var olan bir etkendir. Asıl olan insandır, yani üyedir. Quest.net sistemine daha çok insan katmak ister, daha çok ürün satmak değil. (itirazı olan?)

Bunu her sisteme katılan bilir. Ancak nedense bunu bir türlü kabul etmezler. (aslında hiçbir şeyi kabul etmezler, bunun sebebini ‘düşünme’ ve ‘training’ bölümünde anlattım)

Quest.net ürün odaklı bir firma olsaydı, üyelerine (muhafızlarına) insanları nasıl etkileyeceklerini (kandıracaklarını), ne gibi taktiklerle saldıracaklarını, hangi şeytanca yöntemlerle insanları sisteme katacaklarını değil; ürünleri nasıl pazarlayacaklarını anlatırdı. Quest.net gerçekten ürün satsaydı, üyelerine; ürünlerinin nasıl güzel olduğunu, ödediğiniz paraya ne de çok değdiğini, ne kadar kaliteli ve sağlam olduklarını anlatırlardı seminerlerinde. Ki üyeler bunları bilsin ve insanlara satarken bu bilgileri kullansın. Oysa quest.net eğitimlerinde ürünlerin yeri yoktur. Tanıtımda ürünler hakkında verilen fiyat ve bilgiler üstünkörüdür.  Biz burada ürünlerin verilen ücrete değip değmediğini tartışmıyoruz, bu göreceli bir kavramdır, alınan ürün o fiyat etse de etmese de quest.net’in meselesinin ürün satmaktan öte olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Yeri gelmişken hatırlatmakta fayda var, lüks tüketim mallarını ihtiyacı olmayan insanlara satmak gayri ahlaki bir durum olduğu gibi ayrıca da caiz değildir. (bu konuda Hayrettin Karaman hocanın fetvasına bakabilirsiniz)

Quest.net için ürünlerin bir önemi olmadığı gibi, sisteme katılan kişiler için de bir önemi yoktur. Sisteme hiçbir kimse sadece ürün almak için katılmaz. Sisteme katılmak için ürün alır. Bu sisteme girip çok para kazanacağına inanan insanlara eğer ürün vermemiş olsaydınız yine de sisteme katılırlardı, öyle ya, verdiği paradan çok daha fazlasını kazanacaktır nasıl olsa! Bu açıdan bakıldığı zaman zaten ürün versinler ya da vermesinler sisteme katılmamak aptallıktır, nihayetinde ucunda çokça para vardır. (bu arada, quest.net üyelerine; sistemi kabul etmeyen, sistem hakkında kötü konuşan insanlardan uzak durulması gerektiğini çünkü onların negatif insan olduğunu söyler. Zeki sistem bir çırpıda bizi negatif insan olarak etiketlemiş bizden uzak durmuştur, sevgili arkadaşımızdan da bunu istemektedir. Umarım bu taktik kadim bir dostluk anlayışı olan Türk insanında işlemez)

Quest.net üyelerinin internet ortamında tartışmalarda çokça kullandıkları bir söz vardır: “isteyen gelir, isteyen gelmez, zaten herkesin gelmemesi daha iyi, herkes gelse biz nasıl kazanalım”. Türkiye’de buna benzer onlarca söz ve davranış gelişmiştir. Genellikle sorulan sorulara ya da yapılan eleştirilere cevap vermek için zamanla doğal olarak türetilmiştir bu fikirler. Oysa bu fikir quest.net’in fikri değildir, derslerine biraz çalışmış olsalar quest.net itikadına da uymadığını görürler. Öyle olsa insanları ikna için kullanacağınız onca teknikleri size neden öğretsinlerdi? Şirketin fikirlerini özümsemişseniz ve iman etmişseniz, organizasyonunuza daha çok kişi katmak için çalışırsınız. Şirketin de öngördüğü budur ve sizden bunu ister. Ve herkes organizasyonuna daha çok kişi katmak için çalışır. (siz “kişilerime yardım ediyorum” demeye devam edebilirsiniz) Quest.net küçük planda sizden ‘etkin çevre’nizi getirmenizi ister. Büyük resme bakarsak milyonlarca kişinin ‘etkin çevresi’ demek, herkes demektir. Yani quest.net sizden ‘etkin çevre’nizi isterken aslında herkesi istiyordur. (“hayır canım, biz on sekiz yaşından küçükleri ve ‘etkin çevre’si mezar taşı olanları kurban etmiyoruz” mu dediniz? Anladım, küçüklerle ve ölülerle çalışmak resmi prosedüre uymuyor değil mi?)

Eğitimlerde ürünle alakalı dersler olmamakla birlikte, üyelere tanıtımlarda yanlarında ürün bulundurmamaları tavsiye edilir. (evet, ciddiyim) Böylelikle hem ürünlerle ilgili detay ve dertlerden kurtulacaklar hem de asıl önemli olan şeye odaklanmaları daha rahat olacaktır: mesele ürün değildir, sisteme katılmaktır.

Quest.net’in sermayesi domates/patates/saat/kolye/altın değildir, insandır. Quest.net antika saatleri nasıl depolayacağını düşünmez, insanları evlerde/ofislerde nasıl toplayacağını düşünür. Quest.net tatil paketlerinde oluşabilecek aksaklıkları değil, eğitilen insanların yeterince iyi terbiye edilememesini dert eder. Quest.net bir ürünü nasıl satacağınız konusunda değil, bir insanı nasıl ikna edeceğiniz konusunda size eğitim verir.

Anlayacağınız üzere quest.net’de ürünün bir yeri ve anlamı yoktur, var olması gerektiği için vardır. Quest.net’in ürünleri ve sermayesi insandır. O yüzden her üye aslında bir üründür! (Kemale ermiş ürünlere ‘lider’ denir)

Ürünle bir alakası bulunması münasebetiyle Türkiye’de Network Marketing’in bir yaklaşımını da burada zikredelim. Network Marketing kavramını açıklarlarken “network marketing reklam yapmaz, reklama vereceği parayı üyelerine komisyon olarak verir” diyorlar. Quest.net’in reklam vermiş olma ihtimalini düşünsek karşımıza komik hikayeler çıkacaktır, böyle bir şey zaten mümkün değildir. “Şu fiyata kol saati satıyoruz” mu diyecekler? Satmak istedikleri bir ürün olsa, zaten reklamını yapar ve satarlar. Peki şöyle mi reklam verecekler: “sisteme gelin üç-üç yapın 250 dolar kazanın”. Ne kadar komik değil mi? Network Marketing sistemleri zaten marka bilinirliğini ve güvenirliğini artırmaktan başka bir amaç için reklam veremezler, böyle bir şey elbette saçma olur, çünkü dertleri (birçoğunun) ürün satmak değildir, insan toplamaktır. Ürün, insandır… Quest.net’in futbol takımlarına sponsor olması ve benzeri gibi durumlar da söylediklerimizi teyit eder niteliktedir. Hayal edemeyeceğimiz kadar parayı bu işlere harcamalarının sebebi elbette tüm dünyada güvenilir imajı elde edebilmeleri içindir. Tanıtımlarda bu sponsorluklardan elde edilen imaj kullanılır, quest.net’in güvenilirliğini artırmak için bir argümandır sadece bu, ikna etmeyi kolaylaştıran…

 

 

DÜŞÜNMENE GEREK YOK EMREDİLENİ YAP YETER!

Şimdi size quest.net’in eğitimlerde kullandığı “yarınların liderleri bugün yetişir” başlıklı bir metni noktasına virgülüne dokunmadan aktarıyorum:

Training ile Teaching in farkı; Teaching öğretmektir. Bu belirli bir zamanda başlar ve belirli bir zamanda biter. Ama Training eğitmektir ki bunun zamanı yoktur, sürekli tekrarı vardır. Neden yarınların liderlerine bugün eğitim veririz? Eğer bugün kendi kişilerimize doğru eğitim vermezsek yarın organizasyonumuz büyüdüğünde kişilerin çoğu düzgün eğitim almayacak ve sistemde sorunlar çıkabilecektir. Eğitimde niyet kişilerin daima eğitim veren kişiden daha ileri olmalarını sağlamaktır. Dolayısıyla iyi bir lider tüm tecrübelerini tam olarak kendinden sonrakilere aktarmalıdır.”

Görüldüğü gibi quest.net üyelerine teaching (öğretmek) ile değil de training (eğitmek) ile yaklaştığını söylüyor. Eğitmek; ezberletmek demektir, sorgusuz sualsiz, tekrar ettirmek, ezberletmek! Sadece sizi nerede ve nasıl davranmanız gerektiği konusunda terbiye ederler, sistemi sorgulamak, konumunuzu, kendinizi sorgulamak onların işine gelmez. Ve zaten eğitim (bir manası da terbiye demektir) ‘nasıl’ sorusuna cevap verir; öğretim ise ‘neden’ sorusuna… 

Bu işi neden yapıyorum, kim için yapıyorum, yaparken iç dünyamda ve dış dünyamda neler oluyor, kimlere hizmet ediyorum; bana ezberlettikleri gibi “kişilerime yardım ediyorum” derken tutarlı mıyım, yoksa kendimi mi kandırıyorum; bana “arkadaşlarınızın bu işe sizden daha çok ihtiyaçları var” derlerken ne demek istiyorlardı; benden ‘etkin çevre’mi isterlerken yakın arkadaşlarımı, babamı, annemi, kardeşlerimi, dostlarımı daha kolay ikna edebileceğimi biliyor olabilirler mi, onların sadece bir sözümle bu sisteme gelebileceğini hesaplamış bir zekanın mı hizmetindeyim, ve benzeri soruları sormak zaten training (ezberletme) aşamasından geçmiş insanların işi değildir. Training (ezberletme) tarzı eğitim neticesinde üyeler sadece kendilerini öğretileni yapacaklardır, nasıl terbiye edilmişlerse öyle davranacaklardır. Şimdi bu bilgiler neticesinde, Pathman’ın soru soran insanlara nasıl davranılması gerektiğini anlatan mutaassıp düşünmeksizin yaptığı konuşma; neden sistemin üyelerine ‘muhafız’ dediğimiz; neden üyelerin körü körüne itaat ettikleri ve neden benzer davranışlar sergiledikleri daha da anlaşılır oldu. Tekrar edelim mi: (quest.net tercihi) training “nasıl” sorusuna, teaching ise “neden” sorusuna cevap verir!

(“ama bizimde nedenlerimiz var, pathman öğretti, bizimde hayallerimiz çalışma nedenimiz” mi dediniz? O halde bu kısmı anlaya anlaya derinlemesine birkaç kere daha okuyunuz ve Shiraz’dan A’bdou Habib Ghandoura dinleyiniz, An Evening In Beirut albümünde bulabilirsiniz)

 

MODERN OL DEĞİŞTİR DÜŞÜNCENİ AMA DÜŞÜNME GERİSİNİ

Elbette buraya kadar anlattığımız birçok şeyi, deşifre ettiğimiz birçok yaklaşımı, quest.net yeni üyelerine türlü metotlarla sunmaktadır. Hem şirket politikaları için geçerli hem de Türkiye’deki quest.net muhafızları için geçerli birçok kalıp vardır. Fikriyatlarını bunlar üzerinden temellendirirler. Ya da insanları bunlar üzerinden kandırırlar. Örneğin: “artık dünya değişti, bu yüzyılın ticaret şekli network marketing’dir” veya “network marketing geleceğin mesleği, son zamanların en popüler ve en kazandıran işidir” gibi söylemler vardır. Bunlar, üzerinde düşünülmeden direk kabul edilir ve aktarılır. Oysa, network marketing ne kadar yaygınlaşır ve popülerleşirse o kadar da tekelleşme olur, zaten bozuk olan güç ve para dengesi iyice bozulur. Network Marketing insanların bir şirket adına (ya da birkaç şirket) çalışıp, o sisteme yeni insanlar katmasıdır ve yeni insanların da başka yeni insanlar katmasıdır, böylelikle sınırsız olarak ilerleyerek tüm herkesi içine dahil etmeyi amaçlar. Herkesin fark edebileceği gibi bu, milyonlarca insanın birbirini kandırıp sisteme katarak şirkete para kazandırmasıdır. Güçte ve parada tekelleşen firmaların kölesi olmaktır. Kapitalist sistemde tekelleşmenin olması gayet doğaldır ama Network Marketing kapitalizmin zirve noktasıdır. Kapitalizmin gerekliliklerini yerine getirmekle ve hızlı sömürü gücüyle ‘geleceğin mesleği’ (!) network marketingler aynı zamanda işgal gücüdür. Ancak görüldüğü gibi bu popüler kavramlar ve yaklaşımlar anlaşılmadan iyi, ahlaklı ve güzel zannedilmiştir. Network Marketing geleceğin mesleği Networker ise geleceğin tüccarıdır, öyle mi? Oysa Networker  “özelleştirilmiş insan”dır. (bkz. Özelleştirme)

Düşüncelerimiz ya kadim bir gelenekten beslenir ya da modern bir etkileşimden. Quest.net için zaten kadim olan her şeyi reddetmek gereklidir, ancak modern etkileşimlerden de kendisine uymayan şeyleri reddettiği olur. Bir fikir, bir yaklaşım kendine uymuyorsa; kurduğu sistematiğe engel oluyorsa; sistemine katmak istediği insanların zihinleri ve düşüncelerini bunlar, yani kendi işine gelmeyen şeyler belirliyorsa, tüm bunları değiştirmeye yeltenir. Her şeyi sistemin işleyebilmesi için yontarken insan zihni ve düşüncesini de yontmaları gereklidir. Aksi halde, henüz fikri birliktelik sağlanmamış insanın orduya nasıl katkısı olabilir? İşte bu yüzden, sistem kendi menfaatine uymayan fikriyatı bir başkasıyla değiştirmek üzere üyelerine eğitim verir. Buna “Paradigm Shifts” derler. Yani “Düşünceleri Değiştirmek”. Üyelere, ticaretin yapılış şeklinden insanlara yaklaşımına kadar birçok noktada klasik metotlardan kurtulmaları ve düşüncelerini değiştirmeleri söylenir. Sadece düşüncelerini değiştirmeleri söylenir, düşünmeleri değil. Üye; sorgusuz sualsiz düşüncelerini değiştirir, hayranlıkla sistem mimarlarının tekniklerini dinler, eğitimlerde bu şeytanca ticaret bilgileri karşısında mest olur. Mest oldukça canına dişine takar çalışır, çalıştıkça insanları sisteme katar, liderleri sayesinde sisteme kattığı insanlar da mest olur, onlar da çalışırlar; biraz para kazanır, para kazandıkça imanı kuvvetlenir. Ve zamanla ihlas mertebesine ulaştığında ona lider (üstün muhafız) derler, e tabi biraz da yetenek olmalıdır… Bunların hepsi bir zekâ tarafından (quest.net) sistematik olarak kurgulanmıştır. Bu yeni köle sistemi, denildiğine göre yeni yüzyılın mesleği imiş. Network Marketing uzun yıllardır var, ama böyle bir köle sisteminin geleceğin mesleği olması konusunda net fikir sahibi değiliz, dedikleri gibi köle sistemi revaç bulabilir, kendi kendine yok olup gidebilir de... Zira haklı olmamız kazanacağımız anlamına gelmez. Tıpkı bu yazıyı yazmakla kaybedebileceğim birçok şey olduğunu bilmem gibi…

 

EVE DÖNERKEN

Sistemi savunan üyeler de sistemi reddeden insanlar da tüm bunları sistem hakkında yeterli bir bilgileri olmaksızın yapıyorlar. Televizyonda ve internette bu sistem anlaşılmadan tartışılıyor, övülüyor veya reddediliyor. Bu yazıyı yazmama sebep olan etkenlerden biri budur. Bir diğeri ise, Quest.net’in son zamanlarda hızlıca yayılması ile birlikte birçok insanın, alimlere, hocalara bu konu hakkında fetva sormalarıdır. Ancak problem şu ki, bu sistemler şeffaf değildir, üyeye verilen bilgi az ve sınırlıdır. Sistemin yapısı ve nasıl işlediği şematik olarak anlatılır. İnsanlar da bildikleri bu kadar bilgi ile hocalara başvurmaktadırlar. Bu kadar bilgi ile ne konu anlaşılabilir ne de üzerinde düşünülebilir. Olayın künhüne vakıf olmak gerekir. Biz ise, işin derinine inerek aslında neyin ne olduğunu anlatmaya çalıştık elimizden geldiğince. Kimseyi haddinden fazla rencide etmemek için asli üslubumuz olmasına rağmen bizim için zor olsa da ironiden kaçabildiğimiz kadar kaçtık, ancak yer yer parantez içlerinde ve başlıklarda az da olsa kendini mecburen gösterdi.  Sistem hakkında bahsederken söylentilerden, hurafelerden ve ehil olmayan insanların sözünden sakındık. Quest.net adına resmi olarak konuşan insanların (belgeli ve delilli) yaklaşımlardan, tekniklerinden ve yazılarından faydalanarak hazırladık bu yazıyı. Bu sebeple anlattığımız şeyleri burada biz uydurmadık, ya da sistemin üyelerinin sözlerine bakarak üzerinde konuşmadık. Ancak bilgileri quest.net eğitimlerinden ve quest.net adına konuşabilecek salahiyette olan v-team eğitimcilerinden aldık.  Bazı yerlerde Türkiye’deki üyelerin genel tavırlarından bahsettiğimiz de oldu, ancak orada da bunu belirttik. Bahsettiğimiz konulardan hiç haberi olmayan quest.net üyeleri olabilir, bu ancak o kişinin yaptığı işi yeterince bilmediğini gösterir ya da bu bilgileri alabilecek bir seviyeye henüz gelmediğini. Bizim edindiğimiz ve açıklama gayreti içine girdiğimiz bilgiler sahihtir.

Daha önce de dediğimiz gibi quest.net şeffaf bir şirket değildir. Bu sebeple henüz ulaşamadığımız birçok bilgi vardır. Ancak elbette biz de yazının fazla uzaması ve meramın bu kadarla anlaşılıyor olması sebebi ile bildiğimizin ancak bir kısmını anlattık.

Bu yazının muhatabı ister sistemin üyesi olsun ister muhalifi olsun bu işin anlamını ve içyüzünü merak eden mütedeyyin insanlardır. Anlattıklarımızla alakası olmayan, zaten erdem, ahlak ve insanlık gibi hasletleri umursamayan, ne olursa olsun ancak para kazanmak uğruna savaşan insanlar muhatabımız değildir. Anlattıklarımız düşünmenin, derin düşünmenin ve bununla beraber ahlaklı düşünmenin üzerine kurulu olduğundan “ne olursa olsun fark etmez” diyen insanlar için zaten bir işe yaramayacaktır, onlar için neyin ne olduğu önemli değil neyin ne kadar kazandırdığı önemlidir.

Yazının amacı insanları yolundan döndürmek değil, ne yaptıklarını bilmelerini sağlamaktır. Sistem üyeleri için yer yer “muhafız”, “ürün”, “denek” dememiz quest.net’in kendi üyelerine bakış açısını anlatmak içindir. Yine de zarureten kullandığımız için, eğer okumakta olan sistem üyesi varsa özür dileriz.

Bu yazıyı hazırlamaya başlarken internette quest.net hakkında üretilmiş olan tüm bilgileri okumaya çalıştık. Meselenin etrafında dolaşan basit polemik soruları sormak yerine işin özüne ve derununa dair şeyler anlatan bir üslup belirledik.

Bir de yazıyı yazarken bol bol Jamal Slitine’den Hobbi Lak, Niyaz’dan Hejran, Ahmed Kaabour’dan Beirut Ya Beirut, Koptu Kervan’dan Bhala Ksika, Savina Yannatou’dan To Yasemi-Cyprus, Vampire Weekend’den Walcott dinledik.

 

Abdullah Kibritçi - 22 Ocak 2010 – İstanbul



Bugün 26 ziyaretçi (76 klik) kişi burdaydı!




Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol