|
|
|
|
ÜLKEMİZDEKİ DOMUZ ETİ ÜRETİMİ
VE SAĞLIĞA ZARARLI GIDA KATKI
MADDELERİYLE İLGİLİ
ARAŞTIRMA RAPORU
http://www.wardom.org/showthread.php?t=277289
Ömer KIZILIRMAK
TÜBITAK-SAGE
Planlamalar ve Kalibrasyon Birim Amiri
ARAŞTIRMA RAPORU
Bugün ülkemizde ne acıdır ki
80’nin üzerinde domuz çiftliği
faaliyet göstermektedir.
Ülke coğrafyasında
dağılımı ise şöyle:
Eskişehir, Çorum, Kastamonu
Manisa, Isparta
Kayseri, Mersin, Bilecik, Erzincan
Adana, Denizli
Bursa (Karacabey,Ertuğrul köy
Hançerli Köy
Çınarlı Köy) Burdur
Gökçeada, ızmir
(Menemen, Kısıklı Köyü)
Balıkesir
Afyon(Emirdağ)
Kütahya, ıstanbul
(Arnavutköy, Ayazağa
Acımaşlı köyü
Habibler, Kemerburgaz
Beykoz, Terkos
Cendere, Halkalı, Polonezköy
Zeytinburnu, Çorlu) vs.
Kaynak: Wardom
http://www.wardom.org/showthread.php?t=277289
Bu çiftliklerde
yılda 1 milyonun üzerinde
(yanlış duymadınız)
domuz, kesimhanelere gitmektedir.
Kesimhanelere gelince,bir çoğu
sucuk,salam, sosis imalat hanelerinin
bünyesinde bulunmakta bir kısmı kaçak
kesimhanelerde, çok azı da
Belediyelerin kontrolunda olan
kesimhanelerde kesiliyor.
ıstanbul’da Sütlüce Belediyesinin
kesim hanesi en meşhurlarındandır.
Kesimhanelerde kesilen domuzlar
daha sonra nerelere gidiyor
Etler ve yağlar sucuk, salam
sosis fabrikalarına,otellere
tatil köylerine, büyük
küçük marketlere
büfelere, iç yağları
sabun fabrikalarına
ilaç fabrikalarına
kozmetik imalatına
bazı margarincilere
kıllar fırça imalatçılarına
işkembe, bağırsak, ciğer gibi
sakadatları kozmetik ve ilaç
sanayiine, göz ve
bazı iç organları hastahanelere
bazı artıklar yem sanayiine
deriler dericilere dağıtılmaktadır.
İşte böyle yılda 1 milyondan fazla
kesimi yapılan domuzun her
eczası hayatımızın çeşitli
kademesinde farkına varmadan
bilgimizin dışında karşımıza
çıkabilecek durumdadır.
Ve bunu kontrol edecek
müslüman halka bildierecek
hiçbir resmi ve sivil merci
bulunmamaktadır
Sucuk, salam, sosis ürünlerinde
etiketlerinde kullanılan katkı
ve yardımcı maddelerin hangi
hayvan cinsine ait olduğu yazılması
kanuni bir zorunluluk olmasına
rağmen, etiketleride bu bilgileri
bulmak mümkün olmamakta.
Hatta sosisler etiketsiz bile
satılabilmektedir.
Sosis, salam, sucuk
imalathanelerine
gelince; bunu kontrol
etmek hemen hemen
hiç mümkün değildir. Çünkü bunu aleni
yapan çok az firma var.
Çoğu bu işi bile bile ve gizli yapıyor.
- Şişli’de Foti-Onur-Fomar
- Ayazağa’da Çerkezo-Sifko İmalathaneleri
- Ayazağa’da Adela
- Çatalcada Trakya Et ve Süt A.ş.
- Gourmet
Arnavutköy yakınlarında Karlıbayır mevkiinde
Marmara salam imalathanesi
Pepço,şütte,Artem,ıdeal,Özarzum imalathaneleri
Bu imalathaneler gibi ülkemizde 100’ün
üzerinde imalathane var.
Bu imalathanelerde markalı, markasız
etiketli, etiketsiz,
domuz eti ve yağı katılmış çeşitli
salam, sosis, sucuk
ve jambon üretilmekte ve maalesef bunlar
müslüman halka yedirilmektedir.
Sadece ıstanbul’a günlük giren domuz
eti miktar 30-40 ton civarındadır.
Bu etlerden yapılan ürünleri gayri müslümler değil
bilerek veya bilmeyerek müslüman inancına
sahip vatandaşlar tüketmektedir.
Gaziosmanpaşa Hacımaşlı köyü domuz çiftliği'nin
suları ve katı atıkları 300 metre mesafedeki
Sazlıdere Barajı'na akıyor.
Baraj on milyon kişinin su ihtiyacını karşılıyor.
Çiftlikte 5 bin domuz var.
Türkiye'deki domuz çiftliklerinde
yıllık 3 milyon kg. civarında et üretiliyor.
Bu rakam neredeyse kırmızı et üretiminin yarısı.
Üretilen domuzlar otellere, yemek fabrikalarına
ve marketlere 'kıyma' şeklinde satılıyor.
Domuz etini Salam, sosis olarak da piyasaya
sürmek en sık kullanılan yöntem.
Peki neden domuz?
'Dinen yasak olmasına, Türk yemek kültürüne
aykırı bulunmasına rağmen neden
domuz cazip bir konu?'
Çünkü domuz yetiştiriciliği kârlı bir iş.
Domuz üretken bir hayvan. Cinslerine ve yaşına
göre yılda bir, iki, bazen de üç kez ve her batında
15-20'ye kadar varan yavru dünyaya getirebiliyor.
Bir domuz yılda iki kez doğum yapsa
her batından 10 yavru yaşasa,
20 sene yaşayan bir domuzun 400 yavrusu oluyor.
Ve dahası yeni doğmuş bir domuz
4-5 ayda 100 kiloya kadar çıkabiliyor.
Normal Şartlarda evcil bir
domuzun yüzde 30'u yağ olarak
ayrılabilmekte iken bu rakam bazen
yüzde 50'yi bulabiliyor.
Yani 150 kg'lık bir domuzdan 75 kiloluk yağ
elde edilebiliyor. Bu da dana yada koyuna
göre tercih edilmesinde önemli bir etken.
Beslenmesi kolay, cam dışında -leş dahil- h
er şeyi yiyebiliyor. Her domuz da
ortalama 80-100 kiloya ulaştığı
zaman kesiliyor.
Kaba bir hesapla sadece bu çiftlikten
yılda yaklaşık 1 milyon kg. et çıkıyor.
Bu etlerin hangi kanalla, nerelere satıldığı meçhul.
Diğer çiftlikler de göz önüne alındığında
Türkiye'de yaklaşık 3 milyon kg domuz etinin
piyasaya değişik yollarla sürüldüğü ortaya çıkıyor.
Türkiye'deki toplam kırmızı et tüketiminin de 6
milyon kg. olduğu göz önüne alınırsa tablonun
vahameti daha da netleşiyor. Kilosu 1 ile 3.5 milyon
lira arasında satılan bu domuz etlerinin ağırlıklı
olarak kıyma, sucuk, salam ve sosis olarak
satıldığı dile getiriliyor.
Çiftlik çalışanlarından İsmail Türk'ün verdiği bilgiye
göre kesilen etler toplu olarak büyük otellere
yemek fabrikalarına kıyma ve sosis
gibi ürünler olarak satılıyor.
Bu ve benzeri çiftliklerden resmi olarak beş
firma domuz satın alıyor:
Çerkezo, Polonez, Nuta, Namet ve Şütte
1. Çerkezo aldığı ürünleri Salam Sosis olarak
piyasaya sürerken aynı zamanda Teşvikiye'deki
Şarküterisinden de nihai tüketiciye ulaşıyor.
(ki bu firmanın bir de TADET adı altında otellere
ürün sattığı bir markası daha bulunuyor...)
Aynı zamanda butik mağazalarda
ve ulusal zincir mağazalarda satılan
ONUS markalı ürünlerin üreticisi de ÇERKEZO
2- Ayazağa'daki Çerkezo'nun hemen yanında üretim
yapan ŞÜTTE firması da salam, sosis ve
jambonlarını markasıyla satıyor.
Ancak bilinen bu firmalar ürünleri
eşitli zamanlarda farklı isimlerde piyasaya sürüyor.
Daha önce Şütte olarak piyasaya sürülen
domuz mamulleri son dönemde
PIGGY adıyla satılıyor. Üstelik ünlü Amerikan
fast food zincirlerinden Little Caesar's
Pizza tam 10 yılı aşkın süreden beri et
mamullerini ŞÜTTE firmasından
temin edip bizlere bir güzel yediriyor.
3- POLONEZ 5 yıl öncesine kadar resmi
olarak domuz ürünleri imal edip MİGROS'larda
açık açık ürünlerini satarken, son yıllarda %100 dana
etinden ürünler imal ettiğini iddia ediyor.
'Peki ya bunları göz göre göre mağazalarında sattıran
satın alma müdürleri aldıkları rüşvetin yanı sıra
bu milletin vebalini aldıklarını da biliyorlar mı sizce'
POLONEZ'in ciddi anlamda piyasaya yayılmasındaki
en büyük faktör MIGROS' tur .
O dönem Migros'un
et mamulleri satın almasında olan
(Şu an oyuncak reyonunda satın almacılık yapan)
kişinin büyük paralar karşılığında
POLONEZ'le işbirliği içerisinde olduğunu
ve bizzat domuzları bizlere yediren
kişi olduğunu biliyor muydunuz
Peki ya Migros'ta çalışan tüm tezgahtarların
eksiksiz olarak her ay sonunda POLONEZ 'in
sahibinden (veya satış müdürü sıfatı ile
çalışan ALI ÖZYAVAŞ'tan) maaşlarını ve
primlerini ( bizlere sattıkları et mamulleri üzerinden )
aldıklarını biliyor muydunuz
Peki METRO GROS MARKETLER'in
(Şu anki değil bir önceki) satın almacılığını
yapan kişinin Şu an BAĞDAT CADDESINDE
bulunan Polonez - Barbekü restoranları'nın sahibi
olduğunu biliyor muydunuz
Peki İzmir'in kalesi olarak görülen
KiPA Marketler' in satın almacılığını
yapan bayanın Polonez' in resmi hissedarı
olduğunu biliyor muydunuz
PEKİ AMERİKAN FAST FOOD ZINCIRI DOMINO'S
PIZZA ve ALMAN EKOLÜ DR.OETKER PİZZALARIN
İÇERİSİNDE POLONEZ ET MAMULLERİNİN
KULLANILDIĞINI BİLİYOR MUYDUNUZ
PEKİ GİMA MARKALI VE PİYASALARDA
SATILAN OPİ MARKALI ÜRÜNLERİ
POLONEZ'İN ÜRETTİĞİNİ VE BUNUN
KARŞILIĞINDA NE KADAR PARA
YEDİRDİĞİNİ BİLİYOR MUSUNUZ
'Peki, sizce Türkiye'de
domuz eti yemeyen insan kalmış mıdır'
4- NUTA öncelikle
7 TEPE markası ile tanınmakla beraber
Güneydeki - Her şey dahil - tatil köylerinin
bir numaralı tedarikçisi, e tabi yabancı
turistlerin yanında yerli turistlerde
güme gidiyor. Bu firmalar özellikle
büyük alışveriş merkezlerinde
ayrı bir stant açıyorlar. Ancak küçük
Şarküterilerde karışık olarak duruyor
ve birçok tüketici farkına varmadan domuz
ürünlerini satın alabiliyor .
Üstelik işin ilginç tarafı bu firma Şimdi de
irma tanıtım cd si hazırlamış Carrefour gibi
üyük hipermarketlerde ne kadar hijyenik
üretim yaptığını anlatıyor. Ama 7 TEPE SOSIS
hafta sonları marketlerde
KDV dahil 2.900 YTL ye satılıyor.
Çünkü maalesef bu adamlar sosislerin içerisinde
hayvan küspesi gibi lafını bile etmek istemediğimiz
katkılar kullanıyorlar . Domuz hammaddeli salam
ve sosislerin kesiminin yapılıp piyasa sürüldüğü
bir başka yer de NUTA'nın üretimini yapan kişinin
işlettiği Dolapdere'deki imalathane.
( İDEAL markalı salam sosis imalatçısı )
5- NAMET ünlü EMINÖNÜ HASIRCILAR
ÇARSIŞININ IÇINDE yıllardır tanınan
NAMLI PASTIRMACI'nın modern hali
Şu an modern(!) üretim tesisleri BAYRAMPAŞA
MEGACENTER (GIDA HALİ) içinde derme
çatma bir imalathaneden öteye geçemeyecek
onumda olan ve üretim kapasiteleri
aylık -günün 24 saati çalıştıklarını
düşünürseniz- 70 tonu geçemeyecek olan bu imalathanede
NAMET ayda 270 ton et mamulü üretiyor ve satıyor.
Bu aradaki 200 tonluk kapasite açığını ise
İSTANBUL DIŞINDA ne idüğü belirsiz
imalathanelerde, merdiven altı firmalarda
üretim yaptırıp üzerine ' %100 NAMET KALITESI' bastıktan
sonra (üretim yeri olarak BAYRAMPAŞA'daki
adreslerini gösteriyorlar) bizlere afiyetle yediriyorlar.
Kaynak: Wardom
http://www.wardom.org/showthread.php?t=277289
Carrefour ve diğer tüm zincir mağazalarda
POLONEZ'in uyguladığı benzer taktikleri uygulayan
NAMET bugün kapasitesinin 3 kat üzerinde üretim
yaparak gururla ülkemizi temsil ediyor.
Peki, Cem Yılmaz'ın dediği gibi janjanlı ambalaja
sahip NAMLI pastırmaları'nın sahipleri olan Engin ve
Esen Mepa kardeşlerin aynı zamanda Çorlu'daki domuz
çiftliklerinin yarı
hissesine sahip olduklarını da biliyor muydunuz
2000 yılında patlak vermiş olan kaçak
uffalo etlerinin de NAMLI pastırmaları'nın
sahipleri olan Engin ve Esen Mepa
kardeşler tarafından getirildiğini hatta B
ayrampaşa'daki imalathanelerinin gazetecilerin v
e kameraların gözü önünde basıldığını
Engin Mepa'nın Show TV'ye
o dönemin 1 trilyon lirayı kendi elleriyle hediye
ettiğini, sonra da Milliyet, Hürriyet ve Sabah
gazetelerine verdikleri dev ilanlarla tüm olanları
ve baskınları yalanladıklarını biliyor muydunuz
NAMLI Pastırmalarının hem % 5 hissesine sahip olan
hem de imalat müdürlüğünü yapan
Muzaffer adındaki şahsın aynı dönemde kardeşi ile
Bağcılar semtinde açmış olduğu imalathanede
at ve eşek etinden yaptığı pastırmaları dilimleyerek
zincir marketlere sattıklarını biliyor muydunuz
2004 yılında da Uğur Dündar ekibi tarafından
basılarak ekranlarda gösterildiğini hatırlayabildiniz mi
Domuz konusunda herkes topu başkasına atıyor.
Bu noktada tüketicinin yapması gereken şeyi
Çevre Sağlık İl Müdürlüğü Gıda ve Çevre
Kontrol Şubesi Müdürü İrfan Yılmaz özetliyor
'- Piyasadaki etleri denetlemek mümkün olmuyor.'
'Kısacası ne yediğinize dikkat edin.
ok emin olmadığınız bilmediğiniz markaların
ambalaj güzelliğine kanmayın.'
Ömer KIZILIRMAK
TÜBITAK-SAGE Planlamalar ve Kalibrasyon Birim Amiri
|
Bugün 67 ziyaretçi (80 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|