MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ HAZRETLERİ
https://www.google.com.tr/webhp?sourceid=chrome-instant&ion=1&espv=2&ie=UTF-8#q=mevlana%20celaledd%c4%b0n-%c4%b0%20rum%c4%b0
MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ
http://konyakutuphanesi.gov.tr/mevlana/22-hz-mevlananin-hayati.html
Mevlana'nın asıl adı Muhammed Celaleddin'dir.
Mevlana ve Rumi de, kendisine sonradan verilen isimlerdendir.
fendimiz manasına gelen Mevlana ismi O'na daha pek genç iken Konya'da
ders okutmaya başladığı tarihlerde verilir. Bu ismi, Semseddin-i Tebrizi
ve Sultan Veled'den itibaren Mevlana'yı sevenler kullanmış
adeta adi yerine sembol olmuştur. Rumi, Anadolu demektir.
Mevlana’nın, Rumi diye tanınması, geçmiş yüzyıllarda
Diyar-i Rum denilen Anadolu ülkesinin vilayeti olan
Konya'da uzun müddet oturması, ömrünün büyük bir kısmının orada geçmesi
ve nihayet türbesinin orada olmasındandır.
Mevlâna 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan
Horasan yöresinde, Belh şehrinde doğmuştur. Mevlâna'nın babası Belh
şehrinin ileri gelenlerinden olup sağlığında "Bilginlerin Sultanı" ünvanını almış
olan Hüseyin Hatibî oğlu Bahaeddin Veled'dir. Annesi ise
Belh Emiri Rükneddin'in kızı Mümine Hatun'dur.
Sultânü'l-Ulemâ Bahaeddin Veled, bazı siyasi olaylar
ve yaklaşmakta olan Moğol istilası nedeniyle Belh'ten
ayrılmak zorunda kalmıştır. Sultânü'l-Ulemâ 1212 veya
1213 yıllarında aile fertleri ve yakın dostları ile birlikte Belh'ten ayrıldı.
Sultân’ül-Ulemâ'nın ilk durağı Nişâbur olmuştur.
Nişâbur şehrinde tanınmış Mutasavvıf Ferîdüddin Attar ile de karşılaşmıştır.
Mevlâna burada küçük yaşına rağmen Ferîdüddin Attar'ın ilgisini çekmiş
ve takdirlerini kazanmıştır.
Mevlâna 15 Kasım 1244 yılında Şems-i Tebriz’i ile karşılaştı.
Mevlâna Şems'te "mutlak kemâlin varlığını" cemalinde de "Tanrı nurlarını" görmüştü.
Ancak beraberlikleri uzun sürmedi. Şems aniden öldü.
Mevlâna Şems'in ölümünden sonra uzun yıllar inzivaya çekildi.
Daha sonraki yıllarda Selâhaddin Zerkubi ve
Hüsameddin Çelebi, Şems-i Tebriz’inin yerini doldurmaya çalıştılar.
Yaşamını "Hamdım, piştim, yandım" sözleri ile özetleyen
Mevlâna 17 Aralık 1273 pazar günü Hakk'ın rahmetine kavuştu.
Mevlâna'nın cenaze namazını vasiyeti üzerine
Sadreddin Konevi kıldıracaktı. Ancak Sadreddin Konevi
çok sevdiği Mevlâna'yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede
bayıldı. Bunun üzerine Mevlâna'nın cenaze namazını Kadı Siraceddin kıldırdı.
Mevlâna ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu.
O öldüğü zaman sevdiğine, yani Allah'ına kavuşacaktı. Onun için
Mevlâna ölüm gününe düğün günü veya gelin gecesi manasına
gelen "Şeb-i Arûs" diyordu ve dostlarına ölümünün
ardından ah-ah, vah-vah edip ağlamayın diyerek vasiyet ediyordu.
"Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız!
Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir"
2007 Mevlana Yılı
Hz. Mevlana'nın doğum yılı olan 30 Eylül 1207 tarihi oluşuna
dolayısıyla, Türkiye, Afganistan ve Mısır'ın teklifi üzerine
Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Kurumu
(UNESCO), 800'üncü doğum yılı olan 2007 yılının "Mevlana Yılı" olarak anılmasını kararlaştırdı.
Hz. Mevlana'nın Yedi Öğüdü:
1. Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
2. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
3. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
4. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
5. Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
6. Hoşgörülülükte deniz gibi ol.
7. YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL.
Hz. Mevlana'dan birkaç söz:
Ben yaşadıkça Kur'an'ın bendesiyim
Ben Hz. Muhammed'in ayağının tozuyum
Biri benden bundan başkasını naklederse
Ondan da bizarım, o sözden de bizarım, şikâyetçiyim...
Güneş olmak ve altın ışıklar halinde
Ummanlara ve çöllere saçılmak isterdim
Gece esen ve suçsuzların ahına karışan
Yüz rüzgarı olmak isterdim...
Aklın varsa bir başka akılla dost ol da, işlerini danışarak yap...
Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz
Şu tertemiz tarlaya başka bir tohum ekmeyiz biz...
Hayatı sen aldıktan sonra ölmek, şeker gibi tatlı şeydir
Seninle olduktan sonra ölüm, tatlı candan daha tatlıdır...
Biz güzeliz, sen de güzelleş, beze kendini
Bizim huyumuzla huylan, bize alış başkalarına değil...
Bir katre olma, kendini deniz haline getir
Mademki denizi özlüyorsun, katreliği yok et gitsin...
Beri gel, beri ! Daha da beri ! Niceye şu yol vuruculuk?
Mademki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik...
Sorularla Hz. Mevlana'nın Hayatı
Mevlana’nın Asıl Adı Nedir?
Asıl adı, Muhammed olan Celaleddin’in daha yaygın unvanı
Mevlana Celaleddin-i Rumi’dir. Ona Rumi denilişi
sanat ve düşünce hayatının o asırlarda diyarı
Rum diye anılan Anadolu’da geçmiş ve bu yurtta
ebedileşmiş olmasındandır. Horasan’ın (Afganistan Türkistan’ı) Belh şehrinde doğmuştur.
Mevlana’nın Ana ve Babası Kimdir?
Babası Sultanu’l ulama (Bilginlerin sultanı) diye tanınan
Bahattin Velet’tir. Annesi ise Mümine Hatun’dur.
Babası, çağının en büyük bilginlerindendi.
Annesi Mümine Hatun ise Harzemşahlar İmp. hanedanından gelme bir prensestir.
Mevlana’nın Eş ve Çocukları Kimlerdir?
Mevlana, daha 18 yaşında iken Karaman’da babası tarafından
Semerkandlı Hace Şerafettin’in kızı Gevher Hatun’la evlendirilmiş
ve bu evlilikten iki erkek evladı olmuştu. Bunlardan ilk oğlu Sultan
Veled, ikinci oğlu ise Alaeddin’dir. Ancak Alaeddin, daha
Mevlana hayatta iken 1262 yılında vefat etti. Mevlana
birinci karısının vefatından sonra Konya’da Kerra Hatun’la
evlendi. Bu evlilikten ise Muzafferüddin Alim Çelebi ile Melike Hatun dünyaya geldi.
Mevlana Kimlerden Ders Aldı?
Mevlana, ilk eğitimini babasından aldı. Babası, çağının en büyük
bilginlerindendi. 12 Ocak 1231’de babasının ölümü üzerine
eğitimini Seyyit Burhanettin Tirmizi’nin yanında sürdürdü.
Mevlana babasından Fen ve Din ilimleri, Tirmizi’den de Tasavvuf ilmini öğrendi.
Onun hayatında dönüm noktası olan diğer bir âlimse Şemsi Tebziri’dir.
Mevlana’nın Babası, Horasan’dan Anadolu’ya Niçin Göç Etmiştir?
Harzemşahlar, Bahattin Velet’in manevi nüfuzundan çekinirlerdi.
Bir süre sonra bu yüzden araları açıldı. Bunun üzerine Bahattin Velet
Belh’ten ayrılmak zorunda kaldı. O sıralarda Mevlana
daha küçük bir çocuktu. Babası ile birlikte, İran’dan
Bağdat’tan geçerek Hicaz’a geldi. Hac ibadetinden sonra da,
Şam yoluyla, Anadolu’ya geçtiler. Anadolu’daki Selçuklu
İmparatorluğunun ihtişamlı bir çağıydı. Bahattin Velet
Anadolu Selçuklu Devleti’nin merkezi Konya’da çok büyük bir saygıyla karşılandı.
Mevlana yirmi dört yaşlarındaydı.
Mevlanna’nın Ana ve Babası Nerede Öldü?
Mevlana’nın annesi Mümine Hatun Karaman(Larende) şehrinde
babası Bahattin Velet ise 1231 tarihinde Konya’da vefat etti.
Mevlana’nın Hayatındaki En Önemli Kişi Kimdi?
1244 yılında Konya’ya Tebrizli Mehmet Şemsettin adında bir derviş geldi.
Bu esrarlı kişinin Pek yüksek duyguları ve görüşleri vardı.
Tebrizli Şems’in Konya’ya gelişi Mevlana’nın hayatını
üsbütün değişik bir yöne yöneltti. Mevlana o sıralarda
37 yaşlarındaydı. O güne kadar Mevlana; ciddi, ağır başlı
büyük bir bilgin olarak tanınmıştı. Büyük bir fikir adamıydı.
Tebrizli Şems’in gelişi ise Mevlana’nın duygu dünyasını alt üst etti ve onu bir gönül adamı haline getirdi.
Şems-i Tebriz’i, Konya’dan Neden Kaçtı?
Şems-i Tebriz’i, Mevlana’nın duygu dünyasını alt üst etmiş
e onu bir gönül adamı yapmıştır. Şems, Mevlana’daki deha
ateşini büsbütün tutuşturdu. Mevlana, Şems’ten başka herkesi ihmal etmeye
başlamıştı. Bu durum, kendisini sevenleri de, çömezlerini de son derece
üzüyordu. hatta Şems’i ölümle bile tehdit etmekten geri kalmadılar. B
u durumdan sıkılan Şems de, 1246 yılında, Konya’dan gizlice Şam’a kaçtı.
Şems-i Tebriz’i Konya’ya Geri Döndü mü?
Mevlana, Şems-i 15 ay süren sohbetine dayanamamıştı. Onun gitmesiyle perişan oldu.
Bu sonucu beklemeyen çömezleri ise, yaptıklarına pişman oldular.
Şems’in Şam’da olduğunu biliyorlardı. Mevlana, dönmesi için ona
birçok mektup yazdı. Sonra da, oğlu Sultan Velet’i 20 kişilik bir
kafileyle Şam’a gönderdi. Mevlana’nın mektuplarıyla Şems, yumuşayarak
ayrılmasından 9 ay sonra 1246 yılında Konya’ya dönmeye razı oldu.
Daha Sonra Şems Nereye Gitti?
Mevlana, Konya’nın en yüksek, en aydın tabakası ile birlikte Şems’in meclisine devama başladı.
Mevlana artık ne ders ne de vaaz veriyordu. Kendi iç dünyasına dalmıştı.
Öğrencileriyle çömezleri bu durumdan da hoşnut olmadılar. B
u kuvvetli hoşnutsuzluk karşısında Şems, 1247 yılında ansızın ortadan kayboldu.
Bu esrarengiz gidiş, hiçbir zaman aydınlanamadı.
Mevlana Nerede ve Ne Zaman Öldü?
Mevlana, 17 Aralık 1273 tarihinde 66 yaşındayken Konya’da öldü. Hastalığı
yüksek ateş yapan bir karaciğer rahatsızlığıydı.
Cenazesinde, bütün Konyalılarla birlikte Hıristiyanlar ve
Yahudiler de vardı. Türbesini Selçuklu veziri Alemettin Kaysar yaptırdı.
Mevlana’nın ölüm anına, Şeb-i arus (Düğün gecesi) denir.
Bu gece, aşığın maşuğa (Allah’a) kavuştuğu gecedir.